Denizli’de yaşanan ve tüm Türkiye'yi derinden etkileyen bir olay, sağlık camiasında ve toplumda büyük bir şok yarattı. Şizofreni tanısı konmuş bir doktorun, yatalak olan annesine şiddet uygulayarak komaya sokması, sadece aile içi sorunların değil, ruh sağlığı problemlerinin de ciddiyetini gözler önüne serdi. Gözaltına alınan doktor, yapılan sorgulamanın ardından tutuklandı. Toplumda infial yaratan bu olay, hem psikolojik hastalıkların tedavi süreçlerine dair tartışmaları beraberinde getirdi hem de aile içindeki şiddeti sorgulattı.
Olay, geçen hafta Denizli’nin Merkezefendi ilçesinde meydana geldi. Şizofreni tedavisi gören 36 yaşındaki doktor Ahmet K., evde yatalak durumda olan 60 yaşındaki annesi Fatma K. ile tartışmaya başladı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, tartışma kısa sürede şiddete dönüştü. Doktor, annesini yumruklayarak ağır yaraladı ve bu şiddet sonucu kadın komaya girdi. Evden gelen çığlıklar ve sarsıcı gürültüleri duyan komşuları hemen durumu polis ve acil sağlık ekiplerine bildirdi.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri, annesinin ağır yaralı olduğunu belirleyerek hastaneye kaldırdı. Fatma K.’nın durumu kritikken, Ahmet K. gözaltına alındı. Yapılan ilk kontrollerde, doktorun ruh sağlığının yerinde olmadığı belirlendi. Ailesi tarafından 5 yıldır tedavi altında olduğu öğrenilen Ahmet K., daha önce birkaç kez de hastaneye yatırılmıştı. Bu durum, aile içinde yaşanan sıkıntıların ve ihmalin boyutlarını da gözler önüne serdi.
Bu trajik olay, sosyal medyada ve yerel basında geniş yankı buldu. Birçok insan, sağlık sektöründeki ruhsal sağlık sorunlarına dikkat çekerek, benzer olayların yaşanmaması için güçlü bir iletişim ve destek sisteminin gerekliliğine vurgu yaptı. Psikologlar, bu tür durumların önlenmesi amacıyla toplumun bilinçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, aile içindeki şiddet konusunun üzerine daha fazla gidilmesi gerektiğini savundular. Deneyimli psikologlar, ruhsal hastalığı olan bireylerin tedavi süreçlerinin titizlikle yürütülmesinin önemini vurgularken, hastaların yakınlarının da eğitim alması gerektiğini dile getirdi.
Mahkeme, Ahmet K.'nın ruh sağlığının göz önünde bulundurarak yargı sürecinin ilerleyen aşamalarında durumunu yeniden değerlendireceğini açıkladı. Ancak, halk arasında bu tür olayların cezasız kalmaması gerektiği, hukukun daha sert tedbirler alması gerektiği yönünde görüşler öne çıkıyor. Toplum, yatalak bir kadının oğulu tarafından bu şekilde bir muameleye tabi tutulmasını kabullenemiyor ve yüksek sesle hak arayışında bulunuyor. Aile içindeki şiddetin ve mental sağlık sorunlarının, daha büyük toplumsal sorunlara yol açabileceği gerçeği, gün geçtikçe daha fazla gündem olmaya başladı.
Sonuç olarak, Denizli’de yaşanan bu trajik olay, sadece bir ailenin değil, tüm toplumun ruh sağlığı ve aile içindeki dinamikler üzerine düşünmesine neden oldu. Psikiyatrik hastalıklar ile toplumsal farkındalığın artması için yapılması gerekenler, uzmanlar tarafından masaya yatırılacak. Bu olay, sağlık camiasında bir farkındalık yaratmakla kalmayıp, benzer olayların bir daha yaşanmaması için neler yapılması gerektiğinin hesaplarının da yapılmasına sebep olacak.