Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Gazze’deki sağlık tesislerinin mevcut durumda maruz kaldığı tehditlere karşı güçlü bir acil koruma çağrısı yaptı. Savaş ve çatışmaların yoğunlaştığı bu bölgede, hastanelerin ve sağlık merkezlerinin güvenliğinin sağlanması, binlerce insanın hayati durumlarındaki müdahaleler için kritik öneme sahip. DSÖ, hem bölgedeki sağlık çalışanlarına hem de hastalara yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırıyor.
Gazze, son yıllarda devam eden çatışmalar ve insani krizle boğuşmaya devam ediyor. Sağlık sisteminin çöküşü, hastanelerin kaynak eksikliği ve bombardımanlar gibi faktörler nedeniyle binlerce hasta strukt, müdahale olmaksızın hayatta kalmaya çalışıyor. DSÖ'nün verileri, Gazze'deki sağlık tesislerinin en az %60'ının doğrudan çatışmalardan olumsuz etkilendiğini gösteriyor. Medicins Sans Frontieres (Sınır Tanımayan Doktorlar) gibi çeşitli insani yardım örgütleri bu durumu "korkunç bir insani felaket" olarak nitelendiriyor. Hastanelerde yoğun bakım üniteleri, acil servisler ve temel sağlık hizmetleri büyük bir tehdit altındayken, durum her geçen gün daha da kötüleşiyor.
DSÖ, yaptığı basın açıklamasında, Gazze'deki sağlık tesislerini korumak için acil önlemlerin alınması gerektiğini belirtti. Örgüt, "Hastaneler, sivillerin temel sağlık hizmetlerine erişiminin sağlandığı kritik alanlardır. Bunların korunması sadece insani bir gereklilik değil; aynı zamanda uluslararası hukuk gereği bir zorunluluktur" ifadelerini kullandı. Dünya genelinde birçok ülkeden sağlık örgütleri ve insan hakları savunucuları, DSÖ’nün çağrısına destek vererek, acil durumlar için insani yardımların artırılması gerektiğini belirttiler. Birçok ülke, bölgedeki sağlık hizmetlerinin yeniden inşa edilmesine yönelik çeşitli yardımlar, teçhizat ve medikal malzeme desteği sağlamayı önerdi.
Gözler şimdi uluslararası topluma çevrildi. DSÖ, bu konuda yapılan çağrıların yanı sıra, Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşların da harekete geçmesini bekliyor. Ayrıca, sağlık personelinin güvenliği için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini belirten DSÖ, bu tür saldırıların son bulması için uluslararası toplumun bir araya gelmesini talep ediyor. Gazze’de yaşanan kriz, sadece bölgedeki sağlık sistemini değil, aynı zamanda insanların hayatlarını doğrudan etkileyen bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, hastanelerin korunması ve acil sağlık hizmetleri verimliliğinin artırılması, bölgedeki insani durumu iyileştirmek için bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor.
Sonuç olarak, DSÖ’nün Gazze’deki hastaneler için yaptığı "acil koruma" çağrısı, tüm dünyayı harekete geçirecek önemli bir mesaj taşıyor. Sağlık tesisleri, savaş koşullarında bile yaşam alanları olarak kalmalı ve saldırılardan uzak tutulmalıdır. Bu durumun sağlanması, insani bir zorunluluk olduğu kadar, barışın sağlanması için de yaşamsal bir adımdır. Uluslararası toplum, acil önlemler alarak, Gazze’deki hastanelerin korunması için gerekli adımları atmalı ve sağlık hizmetlerini sürdürebilir hale getirmelidir. Bütün bu süreçte toplumsal dayanışma ve uluslararası iş birliği, göz ardı edilmemesi gereken unsurlar olarak öne çıkmaktadır.