Foreign Policy dergisinin son sayısında yer alan kapsamlı analiz, İsrail’in bölgesel güç olma hedeflerinin karşılaştığı ciddi engelleri ve uluslararası dinamikleri irdelemektedir. Analiz, İsrail’in geçmişteki askeri başarıları ve stratejik hamlelerine odaklanırken, günümüzdeki zorluklarını da gözler önüne seriyor. Çoğu zaman Orta Doğu’nun en güçlü ve etkili ülkelerinden biri olarak anılan İsrail’in, bu konumunu koruma çabalarının sarsılmasına neden olan faktörler dikkat çekiyor.
İsrail, kuruluşundan bu yana askeri bir devlet olarak varlığını sürdürmekte ve bölgedeki güç dengelerini değiştirme yönünde adımlar atmaktadır. Ülkenin askeri gücü, gelişmiş teknolojisi ve etkili istihbarat sistemleri ile pekişmiştir. Ancak, Foreign Policy dergisinin ifade ettiği gibi, bu güç bir müddet sonra yalnızca askeri başarılar ile sürdürülemez. Bölgedeki diğer ülkelerle, özellikle de Arap dünyası ile olan tarihi ve siyasi hesaplaşmalar, İsrail’in uzun vadeli stratejik hedeflerine ulaşmasını zorlaştırmaktadır. Derginin çalışmasında vurgulanan bir diğer husus, Filipinler ve Suudi Arabistan gibi yeni ittifakların, bölgede yaşanan güç değişimlerinde nasıl belirleyici olabileceğidir.
Günümüzde, İsrail yalnızca askeri tehditlerle değil, aynı zamanda diplomatik ve sosyo-kültürel zorluklarla da yüz yüze gelmektedir. Foreign Policy, özellikle Filistin meselesinin İsrail’in dış politikadaki en büyük engellerden biri olduğunu belirtiyor. Filistin topraklarında süregelen çatışmalar, uluslararası alanda İsrail’in meşruiyetini sarsmakta ve bölgedeki diğer güçlerle olan ilişkilerini derinlemesine etkilemektedir. Ayrıca, İran’ın bölgedeki artan etkisi, Suriye’deki karmaşık durum ve Türkiye ile olan ilişkilerin gerginliği, İsrail’in stratejik konumunu sorgulatmaktadır.
Bir başka önemli faktör ise Batı’nın, özellikle ABD’nin, İsrail’e olan desteğinin değişkenliğidir. Amerika Birleşik Devletleri’nin yeni yönetimleri, İsrail’le ilişkilerdeki önceliklerini ve bu ülkenin Orta Doğu'daki rolünü yeniden değerlendirmektedir. Foreign Policy bu durumun, İsrail’in stratejik hesaplarını nasıl etkilediğine değinmektedir. Ayrıca, küresel güç değişimleri ve Orta Doğu’daki yeni güç dinamikleri, İsrail’i yalnızlaştırmakta ve bölgedeki etkisini azaltmaktadır.
Sonuç olarak, Foreign Policy dergisi, İsrail’in bölgesel güç olma hayallerinin önünde pek çok engel bulunduğunu vurguluyor. Askeri güvenlikten, diplomatik ilişkilere; iç pazardaki sosyal sorunlardan, bölgedeki yeni güç dengelerine kadar birçok faktör bu stratejiyi olumsuz yönde etkilemektedir. İsrail, bu zorluklarla yüzleşebilmek için kapsamlı bir strateji geliştirmeli ve oyun alanını genişletme çabalarına hız vermelidir. Aksi takdirde, bölgesel bir güç olma hayali, bir ütopya olmaktan öteye geçemeyecektir.