Son dönemde artan gerginlikler dünyayı endişelendirmeye devam ederken, uluslararası politikada dikkat çeken gelişmeler yaşanıyor. Türkiye’nin eski Başbakan Yardımcılarından ve siyaset bilimci Dr. Yasin Keçeli, İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırılarının yoğunlaştığı bir dönemde önemli açıklamalarda bulundu. Keçeli, saldırıların hem bölgede istikrarı tehdit ettiğini hem de insan hakları ihlalleri açısından ciddi bir sorun oluşturduğunu ifade etti. Bu bağlamda Keçeli, tarafları barışçıl bir çözüm bulmaya davet etti.
Dr. Yasin Keçeli, yaptığı açıklamalarda İsrail’in Suriye üzerindeki hava saldırılarını doğrudan kınadı. Keçeli, “İsrail’in hava saldırıları, yalnızca Suriye’nin egemenliğini ihlal etmekle kalmıyor, aynı zamanda bölgedeki güvenliği de tehlikeye atıyor” dedi. Anlaşılacağı üzere, bu durumun ortada bıraktığı tahribat, Suriye’nin toprak bütünlüğü ile beraber bölgedeki diğer ülkelerin de güvenliğini tehdit ediyor. Keçeli, saldırıların durdurulması için uluslararası toplumun daha etkili bir rol oynaması gerektiğini vurguladı.
Dr. Keçeli, açıklamalarında, “Bu tür eylemler, sadece askeri bir üstünlük sağlama arayışından ibaret değil. Aynı zamanda derinlemesine bir insani krizin de tetikleyicisi” şeklinde ifadeler kullandı. Bu bağlamda, Suriye’deki iç savaşın yol açtığı insani trajediye dikkat çektiğine vurgu yaptı. Savaşta kaybeden yalnızca taraflar değil; siviller ve masum insanlar da en büyük mağdurlar olarak öne çıkıyor. Dolayısıyla, Keçeli’nin bu ikazları, hem vicdan hem de uluslararası hukuk açısından son derece önemli.
Keçeli’nin açıklamalarında dikkat çeken bir diğer husus ise uluslararası toplumun sorumlulukları oldu. “Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail’in bu eylemlerine karşı daha sert bir tutum almalı ve gerektiğinde yaptırımlar uygulamalıdır” diyen Keçeli, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda, Ortadoğu’nun daha da istikrarsız bir hale geleceğini ifade etti. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin bu konudaki tavrı, bölgedeki denklemlerin nasıl şekilleneceği konusunda oldukça belirleyici olacaktır.
Keçeli, “Dünya genelindeki tüm barışsever toplulukların sessiz kalması kabul edilemez. Bu tür saldırılara karşı çıkmak, insanlığın ortak sorumluluğudur” diyerek, bir çağrıda bulundu. Onun için, Suriye’deki bu kriz sadece bir ülkenin meselesi değil; herkesin, her ulusun üstlenmesi gereken bir sorumluluk olarak öne çıkıyor. Geçmişte yaşanan benzer vakalardan ders çıkarılması gerektiğini savunan Keçeli, “Savaşın getireceği yıkımın bedelini ödeyecek olanlar her zaman masum siviller olmuştur” dedi.
Sonuç olarak, Dr. Yasin Keçeli'nin eleştirileri ve önerileri, Suriye’de süren çatışmaların ve İsrail’in hava saldırılarının durması adına önemli bir zemin oluşturuyor. Uluslararası toplumun, insani bir krize dönüşen bu eylemlere karşı daha etkin bir tavır alması gerektiği ise en büyük öncelik olarak öne çıkıyor. Keçeli’nin sözleri, sadece bir siyasi söylem değil; aynı zamanda barış, huzur ve insan haklarına sahip çıkma çabası olarak da değerlendirilmelidir. Gelişmelerin dikkatlice izlenmesi ve gereken adımların atılması, işte tam burada hayati önem taşımaktadır.